Bu göle giren çocuklar sarışın çıkıyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Van Gölü, Türkiye’nin en büyük gölü ve dünyanın en büyük sodalı gölü olarak dikkat çekiyor. Eşsiz doğal hoşlukları ve yaz aylarında serinlemek isteyenler için sunduğu imkanlarla, bu göl yalnızca bölgenin değil, Türkiye’nin de kıymetli bir doğal varlığı.

Van Gölü’nün Sıra Dışı Tesiri: Sarışın Çıkan Çocuklar

Van Gölü kıyısında yaşayan çocuklar, sıcak yaz günlerinde göle girip serinlemeyi tercih ediyorlar. Lakin bu serinleme tecrübesi, yalnızca ferahlama sağlamakla kalmıyor, çocukların saçlarında gözle görülür bir değişiklik yaratıyor. Göle giren çocukların saçları, bir müddet sonra sararmaya başlıyor. Bu durum, gölün sodalı suyunun güneşle birleşen tesiriyle meydana geliyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaşı Tıp Merkezi Dermatoloji Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Uce Özkol, bu durumu bilimsel bir perspektiften açıklıyor. Özkol’a nazaran, Van Gölü’nün sodalı suyu, bilhassa yağlı ciltlerde cildin meyyit katmanını alarak cilt ve saç üzerinde bir açıcı tesir yapıyor. Gölde sık sık yüzen çocukların saçları bu nedenle sararmaya başlıyor. Prof. Dr. Özkol, bu durumun yalnızca kumral ya da açık renk saçlı çocuklarda değil, kızıl saçlı çocuklarda da tesirli olduğunu ve onların saçlarının daha kırmızı bir tona dönüştüğünü belirtiyor.

Gölün Suyunun Tesiri Geçici

Bu renk değişikliği, bölge çocukları tarafından çoklukla olumlu karşılanıyor. Bilhassa Doğu Anadolu halkı için sarı saçların değerli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Özkol, bu nedenle çocukların bu değişimden mutlu olduklarını tabir ediyor. Lakin bu değişiklik kalıcı değil. Yazın sona ermesi ve göle girme sıklığının azalmasıyla birlikte saçlar, kış aylarında eski renklerine geri dönüyor.

Güneşin Ziyanlı Tesirlerine Karşı Uyarılar

Saç renginin süreksiz olarak değişmesi, bölge çocukları ortasında beğenilen karşılanan bir durum olsa da Prof. Dr. Hatice Uce Özkol, çocukların güneşin ziyanlı tesirlerine karşı dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor. Gölün sodalı suyu ve yüksek rakım, güneş ışınlarının daha ağır hissedilmesine yol açabiliyor. Bu da ciltte yanıklara ve uzun vadede deri kanseri riskinin artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle gölde yüzen çocukların güneşten korunmaları, uzun mühlet güneş altında kalmamaları değer taşıyor.

Van Gölü’nün Toplumsal Etkisi

Van Gölü’nün suyu, yalnızca fizikî değişimlere neden olmakla kalmıyor, tıpkı vakitte bölge halkı üzerinde de toplumsal bir tesir yaratıyor. Gölde yüzen çocukların saçlarının sararması, lokal halk ortasında bir gurur kaynağı haline gelmiş durumda. Çocuklar, bu durumun tadını çıkarıyor ve yaz boyunca göle girerek saçlarının sararmasını keyifle izliyorlar.

Sonuç olarak, Van Gölü yalnızca doğal güzellikleriyle değil, tıpkı vakitte insanlarda yarattığı farklı fizikî değişikliklerle de dikkat çekiyor. Bu eşsiz göl, bölge halkı ve ziyaretçileri için unutulmaz anılar ve tecrübeler sunmaya devam ediyor. Yaz aylarında göle giren çocukların saçlarının sarıya dönmesi, Van Gölü’nün sodalı suyunun enteresan ve bir o kadar da etkileyici bir yan tesiri olarak öne çıkıyor. Bu değişim, gölün doğal yapısının ve çevresel faktörlerin bir ortaya gelmesiyle oluşuyor ve bölge halkı tarafından da olumlu bir biçimde karşılanıyor.